Bir sabah kalkacağız ve Türkiye'de her şey normale dönecek. Buna inanan kaç kişi vardır? Sıfır!
O zaman geriye ikinci ve vahim seçenek kalıyor. Türkiye'ye dışarıdan ya da içeriden birileri müdahale edecek.
Ya dışarıdan müdahaleyle Suriye olacak ya da içeriden başka bir vesayetin müdahalesiyle darbe olacak!
İki sonucun da Türkiye için hayırlı olmadığı ortada.
Evet Akp Türkiye'de neredeyse her kurumun yapısına müdahale etti, bozdu. kendine göre bir düzen kurdu. Ama hiçbir zaman ulusalcılara dokunmadı. Dokunmak şöyle dursun, içeridekileri de çıkardı. Üstüne üstlük "Paralel beni kandırdı." deyip özür diledi, akladı pakladı. Perinçek " Erdoğan bize dokunamaz, bizden çekiniyor. Çünkü bize dokunan yanar. Cemaat örneğinde olduğu gibi" derken bunu ifade ediyordu.
"HSYK da bizim adamlarımız var. Devletin her kademesinde hiç olmadığımız kadar etkiniz." cümleleri boşu boşuna sarf edilmedi.
Sürecin başında bir polisle konuşurken şunu demişti. " Sırf Cemaatten olur endişesiyle namaz kılan, içki içmeyen hanımının başı kapalı polisler sürülüyor. Kilit noktalardan alınıyor. Cemaatten olmazsa bile!"
Zaten yavaş yavaş mili damar adıyla ak polislerin tasfiyesine de başladılar. Yandaş da "Paraleli tasfiye edeceğiz diye Ergenekon fırsattan istifade önemli noktalarda yer tuttu" diye veryansın ediyor.
17\ 25 Aralık operasyon polislerini tutuklayan ak polislerin çoğunun yeri değişti. Vatan Emniyet Müdürlüğünden alındılar. Bunu yapanların ulusalcılar olduğunu yandaş dahil herkes söylüyor.
Yargıda, polis teşkilatında bu kadar etkin hale gelen ulusalcılar orduda zaten her zaman ezici bir çoğunluktaydı. Ve Akp'nin dizayn edemediği tek yer orası!
Zaten hiç bir şekilde de müdahale edemez!
Dursun Çiçek bile "Ordu icinde Cemaat mensubu en fazla %10" diyor. Haydi %10 da Akdamar ve diğerleri olsun. Ordunun % 80 'i ulusalcı! Yani önceliğin "Cemaati bitirmek olduğunu, onu bitirince sıranın Akp ve diğer cemaatlere geleceğini söyleyen meşhur kesim!
Önceliğin neden Cemaatte olduğunu da Dursun Çiçek çok net ifade ediyor. "Bizim için irticanın % 80"i cemaat idi."
Gözünüz aydın kendine dindar diyen Akpliler! Sizin elinizle irticanın (!) yüzde seksenine operasyon yapan Ergenekon çok mutlu. Siz de mutlu musunuz?
Erdoğan, "Parel yapıyı işlevsiz hale getirdik" demekle aslında kendi sonunun geldiğinin farkında değil mi?
Bal gibi farkında! Ama artık geriye dönüşün mümkün olmadığını biliyorlar.
Şamil Tayyar, "Paralelle mücadele ederken Ergenekon'la işbirliği yaptık. Bu çok tehlikeli" itirafında bulunurken aslında sonlarının nasıl geleceğini de söylemiş oluyordu. Zira fille aynı yatağa giren er geç ezileceğini bilir.
Aslanların elini kolunu bağlarsan, çakal sürüsü baskına gelince dövünüp tepinmeyeceksin!
Kendi düşen ağlamaz!
Cemil Çiçek " Dışarıdan düşman azaltmaya başladığımız şu günlerde içeride de dostların sayısını arttırmamız gerekiyor" öz eleştirisi yapsa da artık geriye dönüşü mümkün olmayacak şekilde tahrip ettikleri o yolda büyük bir hızla ilerliyorlar. O malum kötü sona her geçen gün biraz daha yaklaşıyorlar.
Başta Erdoğan olmak üzere yandaş ve aktrollere "Paralel sahte delillerle ordu mensuplarını içeri attı. Ergenekon diye bir örgüt yok, paralel orduya kumpas kurdu." dedirtip kendini AKlayan güç kim ise Akpyi bitirecek olan güç de odur!
Bu müslümanlar hep mi oyuna gelecek Allahım? Hiç mi akıllanmayacak? Hani nerde mümin basireti?
Psikolog SÇ
Gündem ve haber analizi, eğitim, kariyer, bireysel gelişim üzerine faydalı testler ve makaleler. Bireysel ve toplumsal sorunlara çözüm önerileri.
Akp Ergenekon Dava Cemaat tasfiye Milli damar Suriye darbe planı balyoz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Akp Ergenekon Dava Cemaat tasfiye Milli damar Suriye darbe planı balyoz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
8 Temmuz 2016 Cuma
Akp Ergenekon İşbirliği Nereye Gidiyor?
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)